30 Haziran 2009 Salı

.renk renk balonlar

Birer balon misali avuçlarımızın arasındadır, hayallerimiz..
Balonları betimlemek, hayallerimizin sıfatlarını belirlememiz gibi son derece basit bir işlemdir..
İyi – kötü, irili – ufaklı bazense renk renk..
Domino taşları gibidir çoğu zaman, hayallerimiz. Yoktan var edilen, belki de birbirine bağlı olan bi’ çok hayalimiz, ufacık sebeplerden ötürü yerle bir edilebilmektedir..



Gidişlere alışmak kolay olmaz, yitirişlerdeki gibi..
Hele ki bi’ şeylerin dayatması sonucu ortaya çıkan bir terk edişse bu, insanı daha da bi’ duygusallığa iter çoğu zaman. Kısa da olsa, uzun da olsa işinden, evinden, ailenden ve dostlarından kopmak.. Yerine gelebilecek terk edişler bunlar aslında..
Zaten önemli olan da kalanların terk etmemesi değil midir ? Sanırım en zor olanı da bu.
Neden ben ? sorusu vardır bi’ de..

“ Neydi bizi ayıran ?
Gördüklerimiz mi ? “
..

Benimse bi’ çok soru mevcuttu zihnimin köhne köşelerinde.. Bu durumda ve anda fiilen soramadığım, sorma cesaretini bulamadığım türdeki sorular.. Açığa çıkmamalarının belki de en önemli sebebi cevapların kaynaklarına henüz tutunamadan, yitirdiğimdir..

Sense sadece düşün, bu durumun gelip – geçiciliği hakkında.. Suçlu arayacak olursan eğer, yaşamış olduğun üzüntünün zamansızlığına lanet et yalnızca.. Hayatı aynen göründüğü gibi yaşa, terk edişlere aldırmadan..
Tüm gidişler sona erdiğinde ise, yeniden dönüş yap hayallerine, avuçlarını açmamak üzere en büyük sözü kendine vermiş, rengarenk balonları olan küçük bi’ çocuk edasıyla.. Sımsıkı tutun hayallerine ve asla bırakma..



Begbie..*