Söz oyunlarından hoşlanmam. Belirsizliklerim kendim içinde geçerlidir yalnızca. Ben hiç susmak istemedim. Zaten yeterince susmuştum. Sözcüklerimin yetmediği zamanlarda, susarak anlatmaya çalıştım bir çok şeyi. Pek başarılı olduğum söylenemez bu durumda. Her daim çocuktum sanki. Şimdi hangi dönemi yaşadığımdan bile emin değilim. Ruhum bütün o girdaplardan sağ salim çıkabilmiş miydi? Yaralarım ne kadar derindi? Artık bunların bir önemi yoktu. Çünkü onun hakkında iyi düşünüyordum. Uzunca zamandır yapamadığım belki de yapmak istemediğim bir şeydi bu. Saflığım konusunda tescillenebilirim sanırım. Ama kindar bir insan değilim. Hiçbir zamanda olamayacağım kanaatindeyim. İyi düşün, iyi olsun, iyi şeyler gerçekleşmeli artık. Çünkü ben gerçekten bu durumdan çok sıkılmıştım.
Hiç tanımadığınız bir insanın ellerinizden tutup; sen çok üzülmüşsün, artık üzme kendini gereksiz yere, demesinin üzerimde bu kadar etkisi olacağını düşünmezdim. Aslen başkasının dilinden dökülmesi miydi beni gerçekliğe döndüren ondan da emin değilim. Yalnızca ben bir bahanenin, bir yargısız infazın kurbanıydım. Bundan emindim. Artık bunları dert etmiyordum. Çünkü o haklıydı, birlikte gelecek yok derken.
Elinizden geleni yaptığınız zamanlarda arkanıza yaslanıp kaderinizin gerçekleşmesini, şansınızın yaver gitmesini beklersiniz. O safhaları ve sıkıntılarını boş verdim. Umutsuz vakalar, her zaman umutsuz vaka olarak kalacaklardır.
Gelecek, belki 6 ay sonra gelecek. Ama iyi ya da kötü sürprizlerle dolu olsa da gelecek.
Kollarımı açtım, onu bekliyorum.
Begbie..*
