9 Şubat 2009 Pazartesi

Hiç'in Anısına.

'08 - '09 Sendromundan Kalan..

Ne kadar isteseniz de kızamadığınız insanlar vardır etrafta. Hayatınızın hemen hemen her döneminde karşınıza çıkabilecek tiplerdir bunlar. Yaşamınıza girdikleri dönemde kendinizi allak bullak hissedersiniz, bi’ anda yıkıp yok ederler her şeyi. Siz bi’ savunma mekanizması oluşturmaya kalmadan, onlar çoktan gitmişlerdir. Hayatınıza ne kadar kısa sürede girmişlerse, o kadar kısa zamanda da çıkmasını bilirler. Onlar bu işin erbabı değildir elbette ancak tercihleri bu yönde olmuştur, genellikle de böyle olur zaten. Her ne kadar kendinize hak verseniz de, onları es geçip, nefretle bakamazsınız bir türlü. Bu bir tür acıma veya duygusallık meselesi olmaktan çıkmış, duygudaşlık olgusuna dönmüştür. Empati kurduğunuz andan itibaren, dönem dönem aynı duyguları paylaştığınızı, hayatınıza girmiş olan insanlara ne kadar da donuk davrandığınızı anlarsınız. Belki sizler onlar kadar acımasız değilsinizdir. Tek taraflı bir üzüntü yaşamamıştır karşınızdaki insan, bu ikilemde. Ancak onlara göre aranızdaki tek olay istek ve karşılıktan ibarettir. Sonuç, daha zayıf olan daha güçlü olanın istekleri sonucu ortaya çıkan yıkıcı darbelerine maruz kalmıştır. Karşı tarafın üzüntüsünün hiçbir anlamı yoktur belki de onlar için. Duyguların ne kadar yoğun yaşandığının da. İşte tam da bu anda zaman kavramı devreye girer. Siz neyin, nasıl unutulduğunun farkına varmadan, geleceğinizi yaşarsınız. Belki de hayatınızın en güzel dönemlerini, en zor atlattığınız zamanlarda geçirirsiniz. Geriye baktığınızda sadece, bir hiç uğruna koca bir sayfayı boca ettiğinizi görürsünüz.



P.S: Herhangi bi’ dejavu durumunda ise, merak etmeyin.. Hiç’lerden nefret etmenizi sağlayacak fırsatları beraberinde getirir, hayat..


Begbie.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder